Pers'in İhtişamını Keşfetmek

Makale

Carole Raddato
tarafından yazıldı, Şüheda Bulut tarafından çevrildi
tarihinde yayınlandı
Diğer dillerde mevcut: İngilizce, Fransızca, Portekizce
Makaleyi Yazdır PDF

İran, eski adıyla Pers, binlerce yıla uzanan uzun ve zengin bir tarihe sahip, birçok medeniyetin geliştiği bir ülkedir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne kayıtlı 24 tarihi mekanla, her biri kendi hikayesini anlatan İran, inanılmaz çeşitlilikte arkeolojik ve kültürel harikalar sunar.

Zigguratlardan antik saraylara, Zerdüşt tapınaklarından görkemli camilere, Hristiyan manastırlarından güzel Pers bahçelerine kadar İran’da keşfedilecek harika yerler hiç bitmez.

Huma Birds
Hüma Kuşu
Carole Raddato (CC BY-SA)

İran, çoğu gezgin için hâlâ ana turistik rotaların dışında kalıyor ve Batı medyasındaki ülkeye dair olumsuz tasvirler birçok insanın ziyaret etmesini engelledi. Bu gerçekten üzücü çünkü İran, dünyanın en eski kültürel anıtlarına ev sahipliği yapıyor ve dünyadaki en dost canlısı ülkelerden biri. Nisan 2019'da, Birleşik Krallık merkezli ve küçük gruplara “alışılmadık rotalarda” seyahat düzenleyen Travel the Unknown adlı seyahat acentesiyle iki haftalık bir arkeolojik tura katıldım (ancak bu faaliyetler devam eden COVID-19 pandemisi nedeniyle sona erdi).

“Pers’in İhtişamı” arkeoloji turumuz bizi İran’ın dört antik başkentine götürdü: Susa, Ecbatana, Pasargadae ve tabii ki Persepolis. Elamlıların (MÖ yaklaşık 3200 - MÖ yaklaşık 539), Ahameniş İmparatorluğu’nun (MÖ 553-312), Partların (MÖ 247 - MS 224) ve 7. yüzyıldaki Arap istilasından önceki son Pers imparatorluğu olan Sasani İmparatorluğu’nun (MS 224-651) izlerini sürdük. İran’ın klasik turlarının çoğu Tahran, İsfahan, Şiraz, Persepolis ve Yazd’a gider, ancak biz daha az bilinen antik yerleri ziyaret etmek için ana turistik rotanın dışına çıktık.

Tahran

Öne çıkanlar arasında Susa’dan bir Darİus heykelİ, Persepolİs’ten boğa başlı bir başlığa sahİp bİr sütun ve Sasanİ dönemİne aİt gümüş kaplar bulunuyor.

İran ziyaretimize, Tahran’daki Ulusal Müze turuyla başladık; müze, Irak’taki ünlü Ktesifon kemerinin Sasani kubbelerinden esinlenmiş güzel bir tuğla binadır. Müze, ülkenin uzun tarihini kapsayan, erken tarih öncesinden Ahameniş ve sonraki dönemlere kadar zengin bir sergi koleksiyonuna sahiptir. Persepolis, Susa ve diğer önemli yerler de dahil olmak üzere İran’ın dört bir yanındaki kazılardan çıkarılan birçok arkeolojik buluntu burada bulunmaktadır.

Müzenin en değerli eserlerinden biri, Persepolis’ten oturan bir kralı, I. Darius’u (MÖ 522-486) ya da I. Serkses’i (MÖ 486-465) izleyici kabul ederken betimleyen zarif bir rölyef heykeldir. Diğer önemli eserler arasında Susa’dan bir Darius heykeli, Persepolis’ten boğa başlı bir başlığa sahip bir sütun ve Sasani dönemine ait gümüş kaplar bulunmaktadır. Müze gezisinden sonra Tahran sokaklarında gezindik, ilk Pers yemeğimizi yedik ve karla kaplı dağlara karşı şehrin muhteşem silüet manzarasının tadını çıkardık.

Headless Statue of Darius the Great
Başsız Büyük Darius Heykeli
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Hemedan ve Kirmanşah

İkinci günümüzde başkenti terk ederek İran tarihinin ve medeniyetinin beşiği olarak kabul edilen Hemedan’a ulaştık. İran’ın orta-batı bölgesindeki Zagros dağlarında, MÖ 8. yüzyılda ilk Medler başkenti olan Hegmataneh burada kurulmuştur. Büyük Kiros (MÖ 530’da ölmüştür), MÖ 550’de son Med kralı Astyages’i (MÖ 585-550) yenmiş ve Hegmataneh, Ahameniş sarayının yazlık ikametgahı olmuştur.

Şehir, Büyük İskender (MÖ 356-323) tarafından MÖ 330’da ele geçirildi ve adı Ecbatana olarak değiştirildi. İskender’in varlığına tanıklık eden ilginç bir eser, şehrin merkezinde duran ve onun yakın dostu Hephaestion (MÖ 356-324) anısına dikildiği düşünülen bir aslan heykelidir; Hephaestion 324 yılında burada ölmüştür. Ecbatana daha sonra Part İmparatorluğu’nun başkentlerinden biri olmuştur.

Stone Lion of Hamadan, Iran
Hemedan Taş Aslanı, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Ertesi gün, güneye, Kirmanşah’a doğru yola çıktık ve Kangavar’daki Anahita Tapınağı’nda durduk. Bu tapınak, eski Pers dininde Ahura Mazda ile birlikte tapılan su ve bereket tanrıçası Anahita’ya adanmış önemli bir kutsal alandı. Geniş tapınak, Seleukoslar veya Partlar dönemine tarihlenir ve devasa taş bloklardan inşa edilmiştir. Girişi, Persepolis’teki Apadana’yı andıran etkileyici bir yapıya sahiptir. Ne yazık ki, yapının çoğu harabe halinde olsa da, alandaki kalıntılar bu yapının 2.000 yıl önce ne kadar muazzam olduğunu hayal etmemize yardımcı oluyor.

Temple of Anahita at Kangavar, Iran
Kangavar’daki Anahita Tapınağı, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Daha güneyde, 521 MÖ’de Büyük Darius’un isyan eden dokuz krala karşı zaferini propaganda etmek için yaptırdığı ünlü rölyefin yer aldığı Behistun’un etkileyici kayalıklarını keşfettik. Behistun Yazıtı, aynı metnin üç dilde — Eski Farsça, Elamca ve Akadca — yazılı olması nedeniyle çivi yazısının çözülmesinde büyük öneme sahiptir. Ahameniş rölyefinin yanı sıra, bölgede üç Part oyma ve uzanmış pozisyonda Herkül’ü gösteren bir Seleukos oyması da bulunmaktadır.

Bisotun Hercules, Iran
Bisotun Herkülü, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Beşinci gün, Sasani’lerle ilk karşılaşmamızı yaşadık! Kirmanşah’ın birkaç kilometre kuzeydoğusunda, uçurumun tabanına oyulmuş muhteşem rölyefleriyle ünlü Sasani mekanı Taq-e Bostan yer alıyor. Bu rölyeflerin ilki, Ardeşir II’nin (M.S. 379-383) taç giyme törenini gösteriyor; kutsal tacı selefi Şapur II’den (M.S. 309-379) ya da Ahura Mazda’dan alıyor. Kral, 363 yılında yenilgiye uğrattığı Roma İmparatoru Julian Apostata’nın (M.S. 361-363) üzerinde duruyor. Diğer iki kabartma ise bir mağara içinde korunuyor. En büyük kabartmada, tam zırh giymiş at üzerinde, Sasani döneminin son büyük kralı II. Hüsrev’in (M.S. 590-628) taç giyme sahnesi betimlenmiş. Diğer nişte ise III. Kral Şapur(M.S. 383-388) ve büyükbabası II. Şapur, kılıçlarına yaslanmış şekilde tasvir edilmiş.

Investiture of Ardashir II
II. Ardeşir’in Taç Giyme Töreni
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Susa, Çoga Zanbil ve Şustar

Ertesi gün, özellikle çok heyecanla beklediğim bir gündü çünkü antik Susa bölgesini, yakınlardaki Çoga Zanbil zigguratını ve Şustar’daki Sasani su değirmenlerini ziyaret edecektik. Ancak, son zamanlarda yaşanan sel felaketi nedeniyle bölgedeki bazı ana yollar haftalardır kapalı olduğu için günün programı biraz belirsizdi. Günün ilk durağı olan Susa’ya ulaştığımızda bir miktar rahatlama hissettik. MÖ 5. bin yılın sonlarından beri yerleşim gören Susa, Elam uygarlığının en önemli şehirlerinden biri olmuş, ardından MÖ 4. yüzyılda Pers Ahameniş İmparatorluğu’nun başkenti haline gelmişti.

Palace of Darius in Susa
Darius’un Susa’daki Sarayı
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Büyük Darius, Susa’yı saraylarından biri haline getirdi ve şehir merkezini bir saray kompleksi inşa ederek yeniden düzenledi. Susa’daki kalıntılar bu döneme tarihlenir ve iki tepeye dağılmıştır. Bunlar, Apadana ve Akropolis höyüğünden oluşur; Akropolis tepesinde ise Fransız kazıcılar tarafından 19. yüzyılda inşa edilmiş bir kale bulunmaktadır. Susa’dan çıkan birçok eser Paris’teki Louvre Müzesi’ne götürülmüş olsa da, Susa’daki yerel müze birkaç ilginç eseri sergilemektedir.

The Apadana of the Palace of Darius in Susa
Darius’un Susa’daki Sarayı Apadanası
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Susa ziyaretimiz sırasında, yerel bir rehber bize 30 kilometre (17 mil) uzaklıktaki Çoga Zanbil yolunun yeni açıldığını ve böylece burayı ziyaret edebileceğimizi söyledi. Çoga Zanbil, 3300 yıllık görkemli bir antik Elam kompleksi. Bu kompleksin en önemli unsuru, büyük bir tuğladan yapılmış zigurat olup, basamaklı piramidal bir tapınaktır ve Elam tanrısı İnşuşinak’a, Susa’nın koruyucusu ve himayecisi olan tanrıya adanmıştır. Çoga Zanbil ziguratı, türünün en iyi korunmuş örneği olarak kabul edilir ve bir zamanlar büyük olan Elam uygarlığına dair en güzel hayatta kalan tanıklığıdır. Çoga Zanbil, 1979 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren ilk İran sitesi olmuştur.

Chogha Zanbil Ziggurat, Iran
Çoğa Zanbil Zigguratı, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Günü, Şustar Hidrolik Sistemi’ni ziyaret ederek tamamladık. Sasani dönemine tarihlenen bu olağanüstü mühendislik harikası, bir dizi baraj, kanal, tünel ve su değirmeninden oluşan gelişmiş bir sulama sistemidir. Değirmenlerden biri hâlâ çalışmakta olup, bu değirmenler buğday ve arpa öğütmek için kullanılmıştır. Barajdan yaklaşık iki kilometre (1,24 mil) uzaklıkta, Roma’nın en doğudaki köprüsünün kalıntıları bulunmaktadır.

Shushtar Hydraulic System, Iran
Şuşter Hidrolik Sistemi, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Bişapur, Şiraz ve Firuzabad

Ahvaz’da bir gece geçirdikten sonra, günün büyük bir bölümünü Şiraz’a doğru araba kullanarak geçirdik. Dağ manzaraları, günün tek ziyaret noktası olan Bişapur’a ulaşmamız saatler sürse de yolculuğu keyifli kıldı. Burası, Sasani dönemine ait kabartmaları ve bir zamanlar kraliyet şehri olan kalıntılarıyla bilinir. Bişapur, Roma İmparatoru Valerian’ın (MS 253-260) yenilgisinden sonra esir alınan Roma askerleri tarafından, I. Şapur’un (M.S. 240-270) emriyle MS 266 yılında inşa edilmiştir.

Bishapur, Iran
Bişapur, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Sasani kralı ayrıca, yakınlardaki kanyonun yanlarını, Roma’ya karşı elde ettiği üçlü zaferini anmak için büyük tarihi kabartmalarla süslettirdi. Altı kabartma, Şapur’un Valerian’ı esir alması gibi sahneleri gösterir. Bu site, Haziran 2018’de "Fars Bölgesi Sasani Arkeolojik Peyzajı" kapsamında UNESCO Dünya Mirası alanı olarak ilan edilmiştir.

Carving of King Bahram I at Bishapur, Iran
Bişapur’daki I. Bahram Kralı Kabartması, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Şİraz, bİnlerce yıldır önemlİ bİr tİcaret merkezİ ve Pers kültürünün kalbİ olmuştur.

Ertesi gün, güzel Şiraz şehrinin başlıca görülmesi gereken yerlerini keşfetmekle geçti. 4.000 yıllık bir geçmişe sahip olan Şiraz, binlerce yıldır önemli bir ticaret merkezi ve Pers kültürünün kalbi olmuştur. Ancak her şeyden önce, Şiraz şiirin şehridir; Saadi (1210–yaklaşık 1291) ve Hafız Şirazî’nin (1315-1390) memleketidir. Bu ünlü şairlerin popülaritesi Pers edebiyatında o kadar büyüktür ki, anıt mezarları İranlılar için önemli birer ziyaret ve hac yeri haline gelmiştir. Şiraz ayrıca muhteşem camilere ve güzel bahçelere ev sahipliği yapmaktadır.

En sevdiğim yer, pembe fayansları ve vitray pencereleriyle bilinen Nasir al-Molk Camii’ydi (Pembe Camii olarak da bilinir). Bu cami, şüphesiz Şiraz’daki en çok fotoğraflanan yapıdır. Güneş doğarken ışık, rengarenk vitraylarından içeri süzülür ve halıyla kaplı zeminde desenli, ışık noktalarından oluşan bir kaleydoskop oluşturur.

Nasir al-Mulk Mosque, Iran
Nasır el-Mülk Camii, İran
Herbert karim masihi (CC BY-NC-SA)

Dokuzuncu gün, Şiraz’ın 120 kilometre (74 mil) güneyinde yer alan antik Sasani şehri Firuzabad’a bir gezi yaptık. Firuzabad’dan yaklaşık 20 kilometre (12,4 mil) ileride, yol etkileyici bir kanyona girer; bu kanyonun yukarısında, Sasani İmparatorluğu’nun kurucusu I. Ardeşir’in (MS 224-240) yolun yaklaşık 100 metre (328 fit) üzerinde inşa ettirdiği bir Sasani kalesinin surları yükselir. Biraz daha ileride, güzel bir Sasani köprüsünün kalıntıları ve I. Ardeşir’in Part kralı IV. Artabanus’a (M.S. 213-224) karşı zaferini kutladığı bir kabartma kaya yüzeyine oyulmuş olarak görülür. Yakınlarda, küçük bir doğal göle bakan ovada inşa edilmiş devasa Ardeşir sarayı yer alır.

Sasanian Kavar Bridge, Iran
Sasani Kavâr Köprüsü, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Birkaç kilometre ileride, kendine özgü tonozlu odaları ve geniş bir avlusuyla I. Ardeşir’in sarayının kalıntıları bulunur. Firuzabad, aynı zamanda "Fars Bölgesi Sasani Arkeolojik Peyzajı"nın bir parçasıdır.

Palace of Ardashir, Iran
Ardeşir Sarayı, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Persepolis, Nakş-ı Rüstem ve Pasargadae

Son olarak, Persepolis ve Büyük Kiros’un mezarını görme fırsatı bulduk. Persepolis, İran’daki tüm arkeolojik alanlar arasında şüphesiz en ünlüsüdür. MÖ 518 civarında Büyük Darius tarafından kurulan bu yer, Ahameniş İmparatorluğu’nun törensel başkenti olarak hizmet vermiştir. İmparatorluğu sergilemek amacıyla tasarlanmış ve inşa edilmiştir; çünkü burası, Etiyopya’dan Elam’a kadar Pers dünyasının her yanından elçilerin her yıl bir araya gelip krala haraç sundukları yerdi. Ancak, I. Artakserkses (MÖ 465-424) böyle büyük bir kompleksi inşa etme görevini yaklaşık 100 yıl sonra tamamlamıştır.

Armenian Tribute Bearer from Persepolis
Persepolis'ten Ermeni Haraç Taşıyıcısı
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Rehberimiz, kalıntıları tam anlamıyla takdir edebilmemiz için yerinde bir arkeolog tutmaya karar verdi. Persepolis’e girer girmez, yaklaşık 15 metre (49 fit) yüksekliğinde etkileyici bir duvarla karşılaştık—kompleks üzerine inşa edilmiş yapay bir teras. Anıtsal merdivenleri tırmanırken, sitenin geri kalanı tüm görkemiyle yavaş yavaş gözlerimizin önünde belirdi. Karşımızda, I. Xerxes tarafından yaptırılan Milletler Kapısı’nı süsleyen iki devasa kanatlı boğa heykeli duruyordu.

Gate of All Nations, Persepolis
Tüm Milletlerin Kapısı, Persepolis
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Milletler Kapısı’nın güney kapısından, doğrudan Apadana’nın doğu merdivenlerine ilerledik. Burada, krala değerli armağanlar sunan soyluların alayını betimleyen ince işçilikle yapılmış frizlerle süslenmişti. Ardından, kralın yabancı heyetleri kabul ettiği büyük bir toplantı salonu olan Apadana Sarayı’nda yürüdük. Bu devasa salonda, hayvan başlı başlıklarla süslenmiş, yaklaşık 20 metre (65,6 fit) yüksekliğinde altı sıra altı sütun bulunuyordu. Darius’un sarayı iyi korunmuş durumda olup, iki saray arasında daha etkileyici olandır. Ziyaretimizi, Persepolis’in panoramik manzarasının tadını çıkarmak için kayaya oyulmuş mezarların bulunduğu yere tırmanarak sonlandırdık.

Panoramic View of Persepolis
Persepolis’in Panoramik Manzarası
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Ardından, Ahameniş Hanedanı’nın nekropolü olan ve anıtsal kraliyet mezarlarının kaya içine oyulduğu yakınlardaki Nakş-ı Rüstem sitesine gittik. Sitede, I. Darius, I. Xerxes, I. Artakserkses ve II. Darius (Ochus) (MÖ 423-404) olduğuna inanılan dört Ahameniş kral mezarı ile imparatorluk fetihleri ve kraliyet törenlerini canlandıran sekiz Sasani kabartması bulunmaktadır. Nakş-ı Rüstem’deki diğer önemli Ahameniş anıtı ise orijinal amacı onlarca yıldır tartışılan bir taş yapıdır.

Achaemenid Royal Tombs
Ahameniş Kraliyet Mezarları
Carole Raddato (CC BY-SA)

Nakş-ı Recab’da, dört kalker kaya yüzü yazıtı ve kabartmanın yer aldığı daha fazla Sasani kabartması gördük; bunlarda I. Ardeşir ve I. Şapur’un taç giyme törenleri ile I. Şapur’un Roma ordusuna karşı kazandığı askeri zafer betimlenmektedir.

Equestrian Relief of Shapur I
I. Şapur Atlı Kabartması
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Günü, Ahameniş İmparatorluğu’nun ilk başkenti olan ve MÖ 6. yüzyılda Büyük Kiros tarafından kurulan Pasargada’yı ziyaret ederek tamamladık. Kalıntılar Persepolis’tekiler kadar iyi korunmamış olsa da, burada ünlü Kiros’un Mezarı yer almaktadır. Pasargada, aynı zamanda geleneksel ve sofistike bir Pers bahçesi biçimi olan “Çahar Bağ”ın bilinen en erken örneğini de sunmaktadır.

Tomb of Cyrus the Great, Iran
Büyük Kiros’un Mezarı, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Yezd, Meybod, Na'in, İsfahan ve Kaşan

Bir sonraki durağımız olan Yezd şehri, İran’daki küçük Zerdüşt topluluğunun merkezidir ve buradaki Zerdüşt Ateş Tapınağı’ndaki kutsal ateşin 1500 yıldır yanmakta olduğu söylenir. Zerdüştlerin, ölü bedenlerin güneşe ve leşçil kuşlara bırakılarak şeytanlar tarafından kirletilmesinin önlenmesi amacıyla kullandığı dairesel ve yükseltilmiş yapılar olan Sessizlik Kuleleri’ni ziyaret ettik. Bu kuleler 1970’lere kadar kullanılmıştır.

Zoroastrian Towers of Silence in Yazd
Yezd’daki Zerdüşt Sessizlik Kuleleri
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Çöl şehri Yezd, Orta Doğu’nun en etkileyici şehirlerinden biridir. İyi korunmuş kerpiç evleri, kendine özgü badgirleri (rüzgâr kuleleri) ve çok sayıda tarihi yapısıyla İran’da mutlaka görülmesi gereken bir yerdir.

Yazd, Iran
Yezd, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Ertesi gün, 1800 yıllık kerpiç yapılardan oluşan bir diğer güzel çöl kasabası olan Meybod’u ziyaret ettik. Ardından, Part ve Sasani dönemlerine ait bir ateş tapınağı olan Narenj Kalesi’ni görmek üzere Na'in’e geçtik ve oradan da İsfahan’a doğru yola çıktık. Bir zamanlar Selçuklu ve Safevi hanedanlarının göz kamaştırıcı başkenti olan İsfahan, güzelliği ve ihtişamıyla ün kazanmış, bu da “İsfahan dünyanın yarısıdır” atasözüne ilham olmuştur. Burada bir günü tamamen gezmeye ayırdık; ana tarihi yerleri ziyaret ettik, tarihi çarşıda dolaştık ve dünyanın en büyük meydanlarından biri olan, UNESCO listesinde yer alan Nakş-ı Cihan Meydanı’ndan geçtik.

View of Meybod from Narin Castle, Iran
Narin Kalesi’nden Meybod Manzarası, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

Naqsh-e Jahan Square, Isfahan
Nakş-ı Cihan, İsfahan
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

İran’daki son günümüzü Kaşan şehrini keşfetmeye ayırdık. Burada, geleneksel bir İran bahçesi olan Fin Bahçesi’ni, klasik bir İran evi örneğini ve MÖ 3. binyıla tarihlenen bir ziggurat olan Sialk Höyükleri’ni ziyaret ettik. Ardından Tahran’a geri döndük.

Tepe Sialk, Iran
Sialk Höyüğü, İran
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

İran halkının muhteşem misafirperverliği, etkileyici tarihî mirası, göz alıcı manzaraları ve lezzetli mutfağıyla birleşince, İran turizmin en az takdir edilen tatil rotalarından biri hâline geliyor. İran’a seyahat etmek, zamanda yolculuk yapmak gibidir; ancak her şeyi tek bir ziyarette görmek mümkün değildir. İran çok büyük bir ülke ve umarım bir gün tekrar gelip daha fazlasını keşfetme fırsatım olur.

Bu yazı, ilk olarak Ancient History Magazine dergisinin 25. sayısında yayımlanmıştır.

Bibliografya

Dünya Tarihi Ansiklopedisi bir Amazon İştirakidir ve uygun kitap satın alımlarından komisyon kazanır.

Çevirmen Hakkında

Şüheda Bulut
Merhaba! Tarihe meraklı, çeviri üzerine eğitim alan ve sürekli gelişime inanan biriyim. Yeniliklere açık yapım sayesinde farklı alanlarda kendimi geliştirmeyi ve uluslararası düzeyde deneyim kazanmayı hedefliyorum.

Yazar Hakkında

Carole Raddato
Carole, imparator Hadrian'ın izinde dünyayı dolaştığı popüler antik tarih içerikli fotoğraflı bir blog olan Following Hadrian'ı işletmektedir.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Raddato, C. (2021, Kasım 05). Pers'in İhtişamını Keşfetmek [Discovering the Glories of Persia]. (Ş. Bulut, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/2-1871/persin-ihtisamini-kesfetmek/

Chicago Formatı

Raddato, Carole. "Pers'in İhtişamını Keşfetmek." tarafından çevrildi Şüheda Bulut. World History Encyclopedia. Son güncelleme Kasım 05, 2021. https://www.worldhistory.org/trans/tr/2-1871/persin-ihtisamini-kesfetmek/.

MLA Formatı

Raddato, Carole. "Pers'in İhtişamını Keşfetmek." tarafından çevrildi Şüheda Bulut. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 05 Kas 2021, https://www.worldhistory.org/article/1871/discovering-the-glories-of-persia/. İnternet. 31 Tem 2025.

Reklamları Kaldır