Thetis, Yunan mitolojisinin deniz tanrıçası ve 50 Nereidinden (deniz nymphleri) biridir. Akhilleus’un annesi olarak bilinir ancak bundan fazlasıdır; çeşitli hikayelerde birçok tanrı ve tanrıçayla etkileşimde bulunur, genellikle ihtiyacı olan tanrılar ve kahramanlara göz kulak olur.
Sarı saçlı ve gümüş ayaklı tarif edilen Thetis, farklı biçimlere dönüşme gücüyle Nereidler'in (Amphitrite ile birlikte) en öne çıkanıydı. Kral Peleus ile olan düğünü, Yunan mitolojisindeki en görkemli düğündü ve Truva Savaşı'nın katalizörünün bir parçasıydı.
Doğum ve Aile
Hesiod’ın (yaklaşık MÖ 700) Theogonia’sına göre Thetis, Denizin Yaşlı Adamı Nereus ve bir deniz tanrıçası olan Doris'ten doğan 50 güzel Nereid'den biriydi. Nereidler denizin belirli özelliklerini temsil eden güzel deniz perileriydi.
Nereus ve güzel saçlı Doris,
Okeanus'un kızı, doğurdu çocuklarını kısır denizin ortasında
Tanrıçaların ev sevdiği çocuklar:
Ploto, Eukrante, Sao, Amphitrite,
Eudore, Thetis, Galene, Glauke,
Kymothoe, Speio, Thoe, sevimli Halie.(Hesiod, Theogony, 242-248)
Denizin dibinde mağaralarda yaşıyor ve altın tahtlarında oturuyorlardı. Suda süzülür ve kıyılarda dans ederlerdi. Nereidler, diğer deniz ilahları ve canlıları ile birlikte Poseidon’un kraliyet alayının bir parçasıydı.
Homer’ın İlyada’sı ve Rodoslu Apollonius’un Argonautika’sı gibi bir çok kaynakta Thetis’i Hera’nın yetişirdiği yazar.
Thetis, Yardımsever Tanrıça
Thetis ve Nereids'in bazı önemli Yunan mitolojik figürlerine yardım ettiği biliniyordu. Hera'nın emriyle, Jason ve Argonotlara, korkunç deniz canavarları Charybdis ve Scylla ve heybetli Gezgin Kayalar’ın yakınından geçerken gemilerini güvenli bir yere götürmeleri için rehberlik ederek yardım ettiler.
Hephaestus, zayıf ve hasta olduğu için annesi Hera tarafından ihmal edildi ve Olimpos Dağı'ndan fırlatıldı. Denize iniş yaptı ve orada onu Thetis ve Nereidler kurtardı. Ona şefkat ve nezaketle davrandıklarından yıllarca onlarla birlikte kaldı, metal işleme becerilerinde ustalaştı ve Nereidlerin misafirperverlikleri için teşekkür olarak onlara eşyalar yaptı. Aradan dokuz yıl geçtikten sonra Thetis, Hera ile karşılaştığında Hera taktığı broşa hayran kaldı. Hephaestus’un yaptığını öğrendiğinde çok şaşırdı ve tanrılara silah yapması için Olimpos Dağına dönmesini emretti.
Thetis, Trakya Kralı Lycurgus kendisine ve takipçilerine (Maenadlar) saldırdıktan sonra Dionysos'la da ilgilendi. Kral Lycurgus, Dionysos ve yandaşlarını denize dalana kadar Nysa Dağı'ndan aşağı doğru kovaladı. Thetis, dehşete kapılmış olan Dionysos'u şefkatle kucakladı ve onu ve takipçilerini güvende tuttu. Tanrılar, Kral Lycurgus'u kör ederek ondan intikam aldılar.
Bazı Olimpos tanrıları, yani Hera, Poseidon ve Athena, Zeus'a karşı komplo kurdular ve onu bağlayıp tuzağa düşürmeyi başardılar. Bütün tanrı ve tanrıçalar arasında Zeus'u kurtarmak ve zincirlerinden koparmak için uğraşan tek kişi Thetis'ti. Zeus'a karşı başka saldırı girişimlerinden alıkoymak için Olympus Dağı'na saldıran ve ölümsüzlere büyük korku aşılayan ve Tartarus'tan yüz elli canavar Briareus'u (Aegaeon) çağırdı.
Thetis ve Kral Peleus
Zeus ve Poseidon, Thetis ile evlenebilmek için rekabet içindelerdi. Poseidon, bir deniz perisinin, denizlerin ideal kraliçesi olacağına inanıyordu. Ancak ilahi kanun tanrıçası Themis, Thetis'in babasından daha ünlü ve cesur bir oğlu olacağını kehanet ettikten sonra evlilik düşüncelerinden hemen vazgeçtiler. Bazı kaynaklar bunu Zeus'a Prometheus'un söylediğinden bahseder. Diğerlerinde, Thetis'in onu Hera büyüttüğü için Zeus'la yatmaya isteksiz olduğundan bahsedelir. Zeus ceza olarak Thetis’e bir ölümlüyle evlenmesini emretmiştir.
Phthia Kralı Peleus, Thetis ve Nereidlerin kıyıda nerede dans ettiklerini biliyordu ve orada onu bekledi. Thetis ortaya çıktığında, onu yakaladı ve çaresizce ondan kaçmak için ateşe, bir aslana, bir kuşa ve bir ağaca dönüşürken sıkıca tuttu. Ancak Kral Peleus, insan formuna dönene kadar bırakmayı reddetti. Thetis gücünün yetmediğini anladı ve onunla evlenmeyi kabul etti.
Düğünleri Teselya'daki Pelion Dağı'nda yapıldı. Hera, Thetis'e Zeus'la yatmadığı için minnettarlığının bir göstergesi olarak en görkemli düğünü yapmalarını sağladı. Bütün tanrılar ve tanrıçalar şarkı söylüyor ve ziyafet çekiyordu, biri hariç – çekişme anlaşmazlık tanrıçası Eris. Eris öfkeyle, üzerinde "en güzele" yazılı Altın Elmayı kalabalığa fırlattı ve bu da Truva Savaşı'nın katalizörü olan eylemlere yol açtı.
Thetis ve Akhilleus
Thetis Akhilleus’u doğurdu ve onu ölümsüz yapmak istedi. En ünlü anlatıma göre Thetis, Akhilleus'u topuğundan tutarak Styx Nehri'ne daldırmasıyla topuğunun tek savunmasız noktası olmasına neden oldu. Diğer kaynaklar, gündüzleri bebeği ambrosia ile ovuştururken, insani unsurlarını yakmak için geceleri onu ateşe gömdüğünü yazıyor. Peleus, Thetis'i Akhilleus'u ölümsüz yapmaya çalışırken yakaladı ve buna bir son verdi. Hüsrana uğramış bir şekilde Neredlere döndü. Thetis Akhilleus'u terk ettikten sonra Peleus, bilge sentor Chiron'ı ona bakmakla yükümlendirdi.
Truva Savaşı başladığında Thetis, Akhilleus'unn savaşmaya giderse Truva'dan dönmeyeceğini biliyordu. Hayatını kurtarmak için çaresizce onu bir kadın kılığına soktu ve Skyros Kralı Lycomedes'e gönderdi. Akhilleus kaçınılmaz olarak Yunan ordusuna katılınca, ömrünü uzatmak için çeşitli tanrılardan iyilikler istedi. Akhilleus'un aşkı Briseis, Kral Agamemnon ve adamları tarafından alıkonulduğunda, Akhilleus Thetis'ten Agamemnon'dan intikam almasına yardım etmesini istedi. Thetis, kendisine bir iyilik borcu olan Zeus'a gitti ve oğluna yardım etmesi için yalvardı.
Zeus, Yüce Zeus! Eğer iyi hizmet ettiysem
ölümsüz tanrılar arasında sana, bir şekilde
gerçekleştir bu duayı: oğlum Akhilleus'u onurlanır!
-
dünyadaki insanoğlunun en kısa yaşamına mahkum.
Ve şimdi insanların efendisi Agamemnon küçük düşürdü onu, ödülünü aldı elindden, kızı kendisine çekti.
Ama sen-
yücelt onu Olimposlu Zeus: senin dürtülerin yönetir dünyayı!
Gel, Truvalılara zafer üstüne zafer bahşet
Akhalar sevgili oğluma geri ödeyene dek.
(İlyada,1. 600-609)
Zeus, zafer dalgasını Truva atlarının lehine çevirmeye yardım etmeyi kabul etti, bu da Hera'nın canını sıktı. Patroclus'un ölümünden sonra Thetis ve Nereidler Akhilleus için endişelenerek kıyıya geldiler. Thetis oğlunu teselli etti ve Patroclus'un intikamını almak için Hector'u öldürürse, yakında kendi ölümünün geleceği konusunda onu uyardı. Ancak, sevgili Patroclus'un intikamını alması gereksimini anladı. Böylece Hektor onunkini aldığından Hephaestus’un yeni bir zırh yapmacağı sözünü verdi. Thetis'in ve kız kardeşlerinin ona ne kadar iyi davrandıklarını hatırlayan Hephaestus, Thetis'e yardım etmekten çok mutluydu.
Thetis, görkemli zırhı Akhilleus’a götürdü ve o savaşa giderken Patroclus’un vücuduna göz kulak olacağına söz verdi. Oğluna cesaret verdi ve cildini sıkılaştırmak için Patroclus'a ambrosia ve kan kırmızısı nektar aşıladı. Akhilleus, Hektor’u öldürdükten ve cesedine el koyduktan sonra Zeus, Thetis'i Olimpos Dağı'na çağırdı ve oğluna bir mesaj gönderdi. Thetis oğluna, tanrıları kızdırdığı için Hector'un cesedini Truvalılara iade etmesini tavsiye etti. Akhilleus öldükten sonra Thetis, Peleus'tan ayrıldı
Anma ve Mirası
Nereidlerin kendilerine adanmış, güzelliklerini ve saflıklarını öven bir Orphic ilahı vardır. Konuşmacı, Bacchus'un kutsal ayinlerini ilk uygulayanlar oldukları için inisiyelere refah getirmeleri için onları çağırır.
Yunanistan Açıklaması'nda, Pausanias (yaklaşık MS 115 ila yaklaşık MS 180), Yunanistan'ın her yerinde Nereidlere adanmış sunaklar ve Aşil'in de onurlandırıldığı kıyılarda onlara kutsanmış topraklar olduğundan bahseder. Sparta'da, Thetis'in rahibesi Cleo'nun rehin alınmasından sonra Thetis'e bir tapınak adandı. Ahşaptan Thetis tasviri de koruma altına alındı. Cranae adasında, Truva Savaşı'ndan sağ salim döndükten sonra Sparta Kralı Menelaus tarafından Aphrodite Migonitis kutsal taopraklarının yakınına Thetis'in bir heykeli dikildi.
Herodot'un (yaklaşık MÖ 484-425/413) Tarihlerinde, Greko-Pers Savaşları sırasında (MÖ 5. yüzyıl), büyük bir fırtına çıktı ve Pers filosundaki 400 gemiyi yok etti. Fırtına, Pers Magi Thetis ve Nereidlere adak sunduktan sonra sonar erdi. Thetis'i onurlandırdılar çünkü sığındıkları yerin Peleus'un onu götürdüğü yerle aynı olduğunu ve bu nedenle onun için kutsal bir yer olduğunu öğrendiler. Fırtına kısa süre sonra sona erdiğinde teklifleri işe yaramış görünüyordu.
Thetis, Titanların Savaşı (1981) filmlerinde çok saygın İngiliz aktris Maggie Smith tarafından ve Truva'da (2004) İngiliz aktris Julie Christie tarafından canlandırılmıştır. Ayrıca, Thetis'in Akhilleus ile Patroclus arasındaki ilişkiyi onaylamadığı ve onları ayrı tutmaya çalıştığı Madeline Miller'ın çok sevilen Akhilleus’un Şarkısı (2011) adlı kitabında karakterize edilmiştir.