1812 Savaşı

Tanım

Harrison W. Mark
tarafından yazıldı, Reha Mert tarafından çevrildi
tarihinde yayınlandı
Diğer dillerde mevcut: İngilizce, Fransızca
Makaleyi Yazdır PDF
The British-American War of 1812 (by Simeon Netchev, CC BY-NC-ND)
1812 Britanya-Amerika Savaşı
Simeon Netchev (CC BY-NC-ND)

Bazı tarihçiler tarafından İkinci Amerikan Devrimi olarak anılan 1812 Savaşı (1812-1815), Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık arasında vuku bulmuştu. Sık sık yalnızca Napoleon Savaşları'nın yan gösterisi olarak hatırlanan bu savaşın, yerli Amerikalıların gücünün azaltılması ve ABD ve Kanada milli kimliklerini kuvvetlendirmesi gibi uzun vadeli etkileri olmuştu.

Sebepleri

1812 Savaşı'nın başat sebeplerini özetlemek gerekirse:

  • ABD ve Birleşik Krallık arasında Amerikan Devrimi'nden beri çözülmeyen gerginlikler
  • ABD ticaret gemilerine el konulması ve Amerikalı denizcilere Kraliyet Donanması tarafından uygulanan baskı
  • İngiliz ajanlarının desteğiyle Shawnee şefi Tecumseh önderliğindeki kabileler arasında yükselen bir Kızılderili konfederasyonu.
  • Britanya'yı Kuzey Amerika'dan kovmayı ve Britanya Kanadası'nı ilhak etmeyi amaçlayan Demokrat-Cumhuriyetçi kongre üyelerinden oluşan "War Hawks" (Savaş Şahinleri) komitesinin etkisi.

Bu sebeplerden en mühim olanı baskılama mevzusuydu. 1793'ten beri Britanya Fransa ile savaştaydı ve Fransa limanlarında ticaret yaptığından şüphelenen Amerikan gemilerine sıkça el konulmaktaydı. Fransızlar da Amerikan gemilerine saldırmaktan suçluyken, İngilizler baskı faktörünün de hesaba katılmasıyla daha kötü bir izlenime sahipti; birçok Amerikan denizcisinin Kraliyet Donanması kaçağı olduğu iddiasıyla Britanyalılar sürekli olarak bu kişileri "tekrardan" hizmete zorluyordu. Amerika Birleşik Devletleri bunu, özellikle 1807'de Amerikan denizcilerinin Chesapeake-Leopard olayında öldürülmesinden sonra kendi egemenliğine yapılmış bir saldırı olarak gördü. "War Hawks" olarak bilinen -özellikle Henry Clay ve John C. Calhoun- kongre üyelerinden öne çıkan bir grup bir İkinci Amerikan Devrimi çağrısında bulundular ve Britanya'nın Kuzey Amerika tarafından tamamen kovulmasını talep ettiler. Birkaç kişi açıkça Britanya Kanadası'nı ele geçirme fikrini açıkça talep etseler de, bu "War Hawks"ın tam da istediği sonuçtu.

1812 yılı geldİğİnde ABD ve Brİtanya'nın yalnızca bİrkaç kİşİnİn gerçekten İstedİğİ bİr savaşın eşİğİnde bulundukları aşİkardı.

Amerikalılar ayrıca Britanyalıları, kuzeybatıda yükselen Yerli Amerikalı ulusların konfederasyonunu desteklemekle suçluyorlardı. Bu konfederasyon, ekseriyeti ABD'nin topraklarına yönelik tacizlere karşı durabilmenin yegane yolu olarak kabileler arası kurulacak bir işbirliği olduğuna inan iki Shawnee kardeşi Tecumseh ve Tenkswata'nın eseriydi. Bölgede bulunan Britanyalı ajanalar Tecumseh'i desteklediler; bağımsız bir Yerli Amerika devletinin ABD ve Kanada arasında mükemmel bir tampon bölge işlevini göreceği kanaatindeydiler. Gittikçe büyüyen bu tehlikeyi def etmeyi uman Indiana Bölge Valisi William Henry Harrison, Porphertstown köyündeki konfederasyon karargahlarını yok etme işine girişti. Kasabanın dışında kamp kurmuşken Harrison, Tippecanoe Muharebesi'nde (7 Kasım 1811) Tecumseh'in savaşları tarafından saldırıya uğradı. Harrison galip geldi ve Prophetstown'u yerle bir etti. Böylece Tecumseh'in Konfederasyonu Britanyalılarla daha fazla ittifak kurdu.

1812 yılı geldiğinde ABD ve Britanya'nın yalnızca birkaç kişinin gerçekten istediği bir savaşın eşiğinde bulundukları aşikardı. Haziran ayında Britanya, Amerikalı denizcileri askere almaya izin veren Kararnameleri iptal etti. Lakin bu çok geçti - bu gelişmelerdene habersiz bir şekilde ABD başkanı James Madison Kongre'den 18 Haziran 1812'de Britanya'ya savaş ilan edilmesini istedi. Bu gerçekleşti. ABD için bu riskli bir hareketti zira ordu ufak ve talimsiz, donanması ise kudretli Kraliyet Donanması ile boy ölçüşemezdi. Ancak birçok Amerikalı, Kanada'nın çabucak ve kolay bir şekilde fethedilebileceğini ön gördüğünden bu duruma çok aldırış etmedi; eski başkan Thomas Jefferson'ın kendi sözleriyle Kanada'yı ele geçirmek yalnızca "bir yürüyüş meselesi" idi (Wood, 677).

Açılış Manevraları: Haziran-Kasım 1812

Amerikalıların ilan-ı harp eden ilk taraf olmalarına karşın, ilk karar verici eylemi Britanyalılar gerçekleştirdi. 17 Temmuz 1812'de küçük bir Britanya kuvveti Amerikan garnizonunu, Michigan ve Huron gölleri arasındaki bir kavşakta bulunan Michillimackinac'ta baskına uğrattı. Savaş ilanından bihaber haldeki Amerikan garnizonu hazırlıksız yakalandı ve savaşmadan teslim oldu - adayı alarak Britanyalılar bol kazançlı bölgesel kürk ticaretini elde ettiler ve kuzeybatıda bulunan birçok tarafsız Yerli Amerikalı ulusları kendi taraflarına katılmak için ikna ettiler.

Aynı zamanda ABD tuğgenerali ve Michigan Bölge Valisi General William Hull, Detroit Nehri boyunca Kanada içerlerine doğru bir orduya önderlik etmekteydi. Amacı, merkezi Britanya karakolu olan Amherstburg Kalesi'ni, Yukarı Kanada bölgesinin geri kalanını işgal etmeden önce ele geçirmekti. Hull, nehri geçmeyi ve Sandwich adlı Kanadalı kasabada 12 Temmuz'da karargah kurmayı başardı fakat kısa bir süre sonra gözü korktu. Yeteri kadar iaşe alamadığını hisseden Hull, Britanya kalesine daha fazla top olmadan saldırmak istemiyordu ve Michillimackinac'in düşüşünü öğrenmesinden sonra "büyük bir Kızılderili topluluğunun" geleceğini ve "her yönden taarruz edeceğini" düşünüyordu (Berton, 140). Hull ardından işgali yarıda bırakıp nehrin öte yakasına, Detroit'in güvenli yerlerine çekilmeye karar verdi.

Tecumseh and Brock at Fort Detroit
Tecumseh ve Brock Fort Detroit'te
A.M. Wickson (Public Domain)

Hull geri çekilirken Britanyalı tümgeneral Isaac Brock, Yukarı Kanada bölgesinin savunmasını devralmaya geldi. Adamları tarafından sevilen meslekten bir asker olan Brock, askeri bir şöhret kazanmakta kararlıydı. 13 Ağustos'ta büyük Tecumseh ile tanıştığı Amherstburg'a vardı. İkili birbirine anında alıştılar ve Detroit'i ele geçirmek için bir plan ortaya koydular. 15 Ağustos'ta Brock ve Tecumseh Detroit kuşartmasını başlattılar; çeşitli hilelere başvurarak Hull'ı, ellerinde mevcut bulunan Yerli Amerikalı savaşçılardan daha fazla olduğunu düşünmesine kendisini ikna etmeye çalıştılar. Eğer mukavemet gösterirse Yerlilerin onun askerlerini öldüreceğinden korkan Hull, bir gün sonrasında teslim oldu. Bir anda Britanyalılar Michigan Bölgesi'nin efendisi haline gelirken daha fazla yerli Amerikalı Tecumseh'ın konfederasyonuna katılmak için akın etti. Hull bu eyleminden ötürü mahkeme karşısına çıkarılacak ve ölüme mahkum edilecekti ancak Başkan Madison bu cezayı hafifletecekti.

Brock, Niagara Nehri'ni geçmeye hazırlanan ABD ordusunun New York Eyaleti'nde toplanmasından ötürü zaferini uzun süre kutlayamadı. Kısa ateşkesten faydalanan Brock, nihayet 12 Ekim' sabah erken saatlerde gerçekleşen Queenston Tepeleri Muharebesi'ne askerlerini hazırlayabildi. Varlıklı bir New Yorklu siyasetçi olan Stephen Van Rensselaer tarafından önderlik edilen Amerikalılar dalgalar halinde tekneleriyle nehri geçerek yoğun ateş altında karaya çıktılar. Yine de Queenston'ın yukarısındaki yüksek araziyi ele geçirmeyi başardılar; General Brock, tepeleri tekrardan ele geçirmek için başlatılan bir karşı taarruzu yönetirken öldürüldü. Britanya savaş çabasına yapılan bu yıkıcı darbeye karşın Britanyalılar Amerikan güçlerini nehrin karşı tarafına iterek bir başka zafer daha kazandılar. Savaş mevsimi sona ererken Kanada'yı işgal etmenin yalnızca "bir yürüyüş meselesi"nden daha çetrefilli olduğu ortaya çıkıyordu.

Sınır Savaşı: Ocak-Kasım 1813

1812 yılının sonuna gelindiğinde Madison yönetiminin Michigan ve kürk bölgesini Britanyalılardan geri alması zorunlu hale geldi. Bu görev, çoğunluğu Kentucky gönüllülerinden oluşan bir orduyla kuzeye yürüyen Old Tippecanoe'nun ta kendisi William Henry Harrison'a emanet edildi. Ordunun öncü birlikleri Michigan'daki Raisin Nehri'nin etrafındaki küçük bir topluluktan oluşan Frenchtown'a vardı ve orada 22 Ocak 1813'te Britanya ve Yerli Amerikalılardan oluşan bir kuvvet tarafından mağlup edildi. Hayatta kalan ABD birlikleri, esir olarak Amherstburg'a geri götürülürken ayakta duramayacak kadar yaralı olanlar arkada bırakıldı. İlerleyen saatlerde bu adamlardan birçok kişi, Kentuckylilerin topluluklarına getirmiş olduğu yıkımın intikamını almak isteyen Yerli Amerikalı savaşçılar tarafından katledildi. Raisin Nehri Muharebesi'nin ardından gerçekleşen katliam yalnızca Amerikalıların Britanyalılara karşı daha sert bir tavır takınmasını ve onları, Yerli Amerikalıları kendilerine karşı kullanmalarıyla suçlamasını sağladı.

Harrison ordusundan arta kalanı yeni inşa edilmiş Maumee Nehri'nin etrafında bulunan ve kışı orada geçireceği Fort Meigs'e götürdü. İlkbaharda Sir Henry Procter ve Tecumseh tarafından komuta edilen Britanya ve Yerli Amerikalılardan oluşan kuvvetlerine karşı Fort Meigs kuşatmasına dayandı (28 Nisan-9 Mayıs). Michigan cephesi, ABD Başkomutanı Oliver Hazar Perry'nin güçlükle kazandığı Erie Gölü Muharebesi'ni kazanıp göl üzerindeki ABD hakimiyetini güvence altına alana dek açmazda kaldı. Perry'nin donanması tarafından Erie Gölü'nde sağlanan destekle Harrison Michigan'ın gittikçe derinlerine ilerleyerek Procter ve Tecumseh'i ricat etmeye zorladı. Harrison, Detroit'i geri aldıktan sonra İngilizleri Kanada'ya kadar takip etti ve bu durum çarpıcı Thames Muharebesi'yle (5 Ekim) sonuçlandı. Tecumseh muharebede öldürüldü ve birçok Yerli Amerikalı ulusu onun ölümünün ardından savaşı terk etti.

The Battle of Lake Erie
Lake Erie Muharebesi
Julian Oliver Davidson (Public Domain)

Bu esnada Amerikalılar Niagara Nehri etrafındaki saldırılarını yineliyorlardı. 27 Nisan'da ABD birlikleri Tuğgeneral Zebulon Pike komutasında Yukarı Kanada'nın eyalet başkenti olan York'a (günümüzdeki Toronto) saldırdılar. Pike'ın ölümüne rağmen York Muharebesi Amerikan galibiyetiyle sonuçlandı ve ABD birlikleri ardından şehri yağmalamaya koyuldular; karışıklık esnasında birkaç kamusal bina alev alarak Kanadalı yetkililerin Amerikalıları kasıtlı bir şekilde York'u ateşe vermeleriyle suçlamalarına sebebiyet verdi. Bir ay sonra Amerikalılar Fort George Muharebesi'ni kazandılar (27 Mayıs). Tahkimatı daha sonra Niagara Yarımadası'nı işgal etmek için bir üs olarak kullanmayı amaçlıyorlardı. Sayısal bakımdan üstünlük kurmalarına rağmen, Amerikalılar Stoney Creek (6 Haziran) ve Beaver Dams (24 Haziran) Muharebelerinde yıldırıcı mağlubiyetler yaşadılar. Hastalıktan muzdarip olan Amerikalılar, Aralık ayında Fort George'u ve böylece Niagara'daki mevzilerini de terk etmek durumunda kaldılar. Aynı zamanda Britanyalılar New York'a bağlı kasabalar olan Lewiston ve Buffalo'yu yağmalayarak ve Amerikan mevziisi Fort Niagara'yı ele geçirerek avantajdan yararlandılar.

İstilalar: Kasım 1813'ten Kasım 1814'e

New York-Kanada arasındaki sınır bölgesinde yaşanan savaş daha iğrenç bir hal alırken, ABD savaşı Kanada'nın içine taşımanın yollarını arıyordu. 1813 sonbaharında ABD Tümgenerali James Wilkinson, Montreal'i kuşatmak adına 8,000 kişilik bir orduyu St. Lawrance Nehri Vadisi'ne doğru komuta etti. Lakin Wilkinson'ın istilası zorlu bir başlangıç yaptı. Orduda dizanteri kol geziyordu ve askerler endişe verici bir hızla ölmekteydi ve bu esnada işgalci Amerikalılar, peşlerinde olan Britanya savaş gemileri tarafından kovalanıyordu. Amerikalılar nihayetinde Crysler's Farm Muharebesi'nde durduruldular ve burada alınan yenilgi Wilkinson'ı -kendisi de dizanteriden muzdaripti- kış gelmeden seferi sonlandırmaya ikna etti.

Lundy's Lane Muharebesİ çıkmaz bİr hal almışsa da savaşın en kanlı olaylarından bİrİyDİ.

Sonraki yaz Amerikalılar Niagara cephesindeki saldırılarını yenilediler. ABD Tümgenerali Jacob Brown, Britanya askerleriyle Chippawa Muharebesi'nde karşılaşmadan önce Britanya karakolu Fort Erie'yi gafil avlayarak ele geçirdi. Muharebe, Tuğgeneral Winfeld Scott tarafından, oldukça disiplinli, gri giysili askerlerden oluşan tugayının Britanya askerlerine karşı direnmesiyle kazanıldı. Sonraki birkaç hafta boyunca Niagara bölgesi Amerikan ve Kanadalı milis birliklerin saldırısıyla birlikte kan ve ateş içerisinde kaldı. Amerikalılar Lewiston ve Buffalo'nun yağmalanmasının intikamı olarak birkaç Kanada yerleşim yerini ateşe verdiler. Tüm bu her şey 25 Temmuz'da Amerikan ve Britanya ordularının bir kez daha Lundy's Lane Muharebesi'nde karşı karşıya gelmesiyle doruk noktasına ulaştı. Muharebe çıkmaz bir hal almışsa da, her iki taraftan 850 zaiyat verilmiş olmasıyla savaşın en kanlı olaylarından biriydi. Bitik Amerikan ordusu, kuşatmaya hazırlandıkları Fort Erie'ye geri çekilmek mecburiyetinde kaldılar. Amerikalılar sonunda Fort Erie kuşatmasında (4 Ağustos'tan 21 Eylül 1814'e kadar) galip gelmesine rağmen tahkimatı daha fazla ellerinde tutamayacaklarını fark ettiler. Kasım'da tahkimatı havaya uçurdular var ABD bölgesine geri çekildiler.

Savaşın ilk iki yılında Britanyalılar savunmada kalmaya mecbur bırakılmışlardı; ekipmanlarının çoğu Avrupa'da Napoleon ile savaşmak için kullanılmaktaydı ve Kanada'yı savunmaktan fazlasını yapmak için gerekli insan gücüne sahip değildiler. Bunların hepsi Nisan 1814'te Napoleon'un tahtan çekilmesiyle değişti; Britanya böylece savaşla pişmiş askerlerini Kuzey Amerika'ya gönderebilirdi. Amerikalıların dikkatini Kanada üzerinden çekmek -ve ABD birlikleri tarafından yakılan Kanadalı kasabaların intikamını almak adına- Britanyalılar 4,500 kişilik bir kuvvet ile 19 Ağustos'ta Chesapeake Bay kıyısına çıkartma yaptılar. Tümgeneral Robert Ross tarafından komuta edilen birlikler Blandensburg Muharebesi'nde (24 Ağustos) Amerikan milislerini, ABD başkenti Washington D.C.'yi ele geçirmeden önce bir kenara itti. Britanyalılar Başkanlık Sarayı (Beyaz Saray) ve Capitol Binası dahil birçok kamusal binayı ateşe verdiler.

Burning of Washington, D.C.
Washington D.C'nin Yanması
Paul M. Rapin de Thoyras (Public Domain)

Washington'ın yakılmasının ardından Britanyalılar, Fort McHenry'de çetin bir Amerikan direnişi ile karşılaştıkları Baltimore ve Maryland'e gittiler. Ross'ın bir keskin nişancı tarafından öldürüldüğü kısa soluklu bir muharebenin ardından Britanyalılar Baltimore'u terk ettiler ve yelken açtılar; ana hedeflerini gerçekleştirmişlerdi. Britanyalılar aynı zamanda New York Eyaleti'ni işgal etmeye çalıştılar lakin Lake Champlain Muharebesi'nde (11 Eylül 1814) püskürtürdüler.

Denizde Savaş

En belirleyici muharebelerin çoğunun karada yaşanmış olmasına rağmen birkaç dikkat çekici sahne denizde yaşandı. ABD donanması halen emekleme aşamasındaydı ve savaşın başında sekiz fırkateyn ve 14 yelkenliye sahipken hiçbir savaş gemisine sahip değildi. Öte yandan Kraliyet Donanması, Trafalgar Savaşı'nın (21 Ekim 1805) ardından gücünün zirvesindeydi ve 600 gemiden oluşmaktaydı. Yine de ABD donanmasının özgüvenini artıracak ve Britanyalıları küçük düşürecek birkaç tek kişilik gemi olayları yaşandı. Aralarından en dikkat çekicisi USS Constitution'ın HMS Guerriere gemisini 19 Ağustos 1812'de yenmesiydi; savaş esnasında Britanyalıların açtığı ateşin Constitution'ın gövdesinden sekmesiydi. Bu olay gemiye "Old Ironsides" lakabını kazandırdı. İki ay sonra, Amerikan denizci kahramanı Stephen Decatur, USS United States adlı gemiye kaptanlık ederek HMS Macedonian gemisini defedip ele geçirdi; uzun bir düellonun ardından ilk kez bir Britanya gemisi ele geçirilerek ABD limanına getirildi. Bu tek seferlik deniz galibiyetleri, az bir öneme sahip olmasına rağmen, Kanada'da kendini küçük düşüren ABD moralinin yükselmesini sağladı.

Battle of Lake Erie, 1813
Lake Erie Muharebesi, 1813
US Navy (Public Domain)

Daha önemli olanları Great Lakes'de yer alanlardı. 1813 yılını başlarında her iki taraf da göllerin Kanada'yı kontrol etmenin anahtarı olduğunu fark ederek Ontario Gölü'nde gemi inşa yarışına başladılar. Savaşın çoğunda Britanya ve ABD donanmaları birbirinin etrafında dolanmak dışında çok az daha şey yaptılar. Zira hiçbir taraf belirleyici bir muharebeye girip gölün kontrolünü yitirmek istemiyordu. Erie Gölü'nü devriye gezen filolar daha cesaretli olduklarını kanıtladılar; Lake Erie Muharebesi'nde Oliver Hazar Perry Britanya donanmasını yenerek gölün kontrolünün Amerikalılar tarafına geçmesini sağladı. Ertesi sene yaşanacak, başka bir Amerikan filosunun Britanyalıların New York işgalini durduracağı Lake Champlain Muharebesi'ne dek en büyük deniz muharebesi olacaktı. Bu muharebeden sonra Great Lakes üzerinde inşa edilen Amerikan ve Britanya gemilerinin çoğu dağıtılacaktı.

Federalist Muhalefet

1812 Savaşı oldukça partizan bir olaydı. Demokratik-Cumhuriyetçi Parti (Jeffersoncu Cumhuriyetçiler) savaşı, kıtadaki Britanya nüfuzunu ortadan kaldırmanın bir yolu olarak desteklerken, Federalist Parti bunu bir hata olarak görüyordu. Federalistler genelde Britanya taraftarıydı ve Britanya İmparatorluğunu ABD'nin doğal müttefiki ve ticaret partneri olarak görüyordu. Dahası, Federalistler en çok, savaş nedeniyle engellenen ticarete dayalı bir bölge olan New England'da güçlüydü. Federalistler, çatışmanın tamamı boyunca savaşa karşı çıktılar ancak onların direnişi 1813-14 yıllarındaki aşağılayıcı yenilgilerin ardından daha çok duyulur oldu. 15 Aralık 1814'ten 5 Ocak 1815'e kadar birkaç Federalist delege Hartford Konvansiyon'unda buluşarak savaşla ilgili şikayetlerini dile getirerek Jeffersoncuların gücünü kısıtlamanın yollarını tartıştılar. Zamanlama berbattı çünkü savaş konvansiyondan bir ay sonra sona ermişti. Cumhuriyetçiler, Federalistleri birlikten ayrılmayla suçladılar ve onları hain olarak resmettiler; Federalistler 1812 Savaşı'ndaki muhalefetlerinden ötürü hiçbir zaman toparlanamayarak bir süre sonra tarih sahnesinden silindiler.

Savaşın Sonu

Aylar süren müzakereler sonucu Haziran 1814'te barış görüşmeleri, Birleşik Hollanda'nın (günümüzde Belçika) Ghent şehrinde başladı. Amerikan komisyonu üyelerinin hepsi üst düzey diplomatlardı; John Quincy Adams, Henry Clay ve Albert Gallatin. Bu esnada Britanyalılar, en iyi diplomatları Viyana Kongresi'nde olduğundan ötürü daha küçük memurlarını gönderdi. Aylar süren ileri-geri tartışmalardan sonra Amerikalılara oldukça cömert davranılan bir antlaşma yapıldı: savaş öncesi sınırlara geri dönülecek (status quo antebellum) ve Britanyalılar sessizce Yerli Amerikalı devletine verdikleri desteği kesecekti. Bu Ghent Antlaşması 24 Aralık 1814'te imzalandı.

Haberlerin Kuzey Amerika'ya ulaşmasından önce General Andrew Jackson'ın önderliğindeki ABD birlikleri, kendilerinden daha büyük bir Britanya birliğini yendikleri New Orleans Muharebesi'nde büyüleyici bir zafer elde etti. Muharebenin barış görüşmelerine etki etmemiş olmasına rağmen bu olay Amerikalıların gerçekten savaşı kazandığı ya da en azından son sözü söyleyerek ulusal onuru tatmin etmesini sağladı. Kongre 17 Şubat 1815'te Ghent Antlaşması'nı onaylayarak resmi olarak savaşı sona erdirdi. Savaş ABD ve Kanada'nın milli kimliğinin güçlenmesi ve her birinin, birbirine karşı daha fazla kenetlenmesini sağladı. Aynı zamanda, kuzeybatıdaki Yerli Amerikalılar'ın politik gücünü aşındırdı ve ABD'nin yayılmacılığına karşı bir konfederasyon kurma şanslarını ortadan kaldırdı.

Sorular & Cevaplar

1812 Savaşı Neydi?

1812 Savaşı, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık arasında vuku bulan ve Haziran 1812'den Şubat 1815'e dek süren bir çatışmaydı.

1812 Savaşı Neden Çıktı?

1812 Savaşı, Amerikan Devrimi'nden beri çözülemeyen sorunlar ve Britanyalıların Amerikalı denizcileri Britanya gemilerinde hizmet vermeye zorlamasıyla çıktı. Amerikalılar aynı zamanda Tecumseh'in ve onun Britanya tarafından desteklenen Yerli Amerikan konfederasyonunun yükselişini durdurmak istiyordu.

1812 Savaşı Nerede Yapıldı?

1812 Savaşı öncelikle Kanada'da ve Great Lakes etrafında yapıldı ancak Chesapeake Bay'de (Washington'un Yanması) ve Louisina'da (New Orleans Muharebesi) büyük savaşlar yaşandı.

1812 Savaşı Ne Zaman Sona Erdi?

1812 Savaşı, 24 Aralık 1814'te imzalanan ve Kongre tarafından 17 Şubat 1815'te onaylanan Ghent Antlaşması ile sona erdi.

Çevirmen Hakkında

Reha Mert
Reha Mert, İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nden mezun bir tarih öğretmeni. Erasmus programı dahilinde Bonn Üniversitesi'nde Türkoloji bölümünde eğitim aldı. Tarih eğitiminin yanında dil öğrenmeyi de seviyor ve filolojiye ilgi duyuyor.

Yazar Hakkında

Harrison W. Mark
Harrison Mark, Tarih ve Siyaset Bilimi eğitimini aldığı SUNY Oswego Üniversitesi'nden mezun olmuştur.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Mark, H. W. (2025, Şubat 14). 1812 Savaşı [War of 1812]. (R. Mert, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-23125/1812-savasi/

Chicago Formatı

Mark, Harrison W.. "1812 Savaşı." tarafından çevrildi Reha Mert. World History Encyclopedia. Son güncelleme Şubat 14, 2025. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-23125/1812-savasi/.

MLA Formatı

Mark, Harrison W.. "1812 Savaşı." tarafından çevrildi Reha Mert. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 14 Şub 2025, https://www.worldhistory.org/War_of_1812/. İnternet. 30 Tem 2025.

Reklamları Kaldır